29 Kasım 2012 Perşembe

küçük bi çocuğun elindeki şeker


her gelen trene bakmak
hep evinin önünden 'onsuz geçen'
gelmeyeceğini bile bile
içi onsuz dolu
bomboş trenlere bakmak
rayların üzerinden geçerken uzanıp uzayan
adına bile bakmadan giden demir parçaları
onun kokusunu rüzgarına katan
bi sigara dumanı gibi tek nefeslik trenlere bakmak
yok olup giden biletler misali
bi var bi yok
orda köşede
kitaplıktaki saçma sapan bi kaç kitap arasında
aralarda kalmış, ortalıkta bi sevdayı
uzaklara taşımak metal bloklarla


duvarlardaki boya parçacıklarında
'onu' koklamak benimkisi



0 yorum: