29 Kasım 2012 Perşembe

küçük bi çocuğun elindeki şeker


her gelen trene bakmak
hep evinin önünden 'onsuz geçen'
gelmeyeceğini bile bile
içi onsuz dolu
bomboş trenlere bakmak
rayların üzerinden geçerken uzanıp uzayan
adına bile bakmadan giden demir parçaları
onun kokusunu rüzgarına katan
bi sigara dumanı gibi tek nefeslik trenlere bakmak
yok olup giden biletler misali
bi var bi yok
orda köşede
kitaplıktaki saçma sapan bi kaç kitap arasında
aralarda kalmış, ortalıkta bi sevdayı
uzaklara taşımak metal bloklarla


duvarlardaki boya parçacıklarında
'onu' koklamak benimkisi



17 Kasım 2012 Cumartesi

Rutin


Uyanırsın.
Onsuz yapacak bir şey bulamayınca evin içinde dolanırsın boş boş.
Günde on kere de yesen açgözlü miden boştur o sabah.
Onu doyurursun.
Bi tur daha odalarda.
Sonra gidemeyeceğin kadar uzakta olduğu hatrına düşer.
Rüyalarındaki gökyüzünde ararsın o hiç ağlamayan bulutu.
Gün bitse de gün gelse diye gün sayarsın.
'Bi gün mutlaka' gelir.
Sonra o günlerce beklediğin gün an olur.
Anı yaşamaktan hafızalarda anı kalmaz olur.
Gün biter yine gün gelse diye beklersin.
Bakarsın gün gelmiyor,
Uyursun.


14 Kasım 2012 Çarşamba

Huzurlarınızda Koca Kafa



Kahve mi çay mı derseniz kola derim.
Gerekirse kardeşim okuldan gelene kadar aç kalırım ki bakkala o gitsin diye ki işte o kadar üşengecim.
Sigaraya verdiğim para > alkole verdiğim para
Küfretmeyen insanı sevmem.
Duygularım vardır, bilen bilir.
Sevişmeyi severim hele ki sevdiğim kişiyle uyuyorsam u ye beybi.
İskenderi bi de bizim oranın pidesini çok severim hatta pideyi tek geçerim.
İlkokulda okuldan kaçıp counter oynamaya gittiğimden beri okula geri dönemedim.
Canım sıkkınken tillahı olsan gelme yanıma.
Gözüme bedeninizle değil değerliyseniz girebilirsiniz.
Ebeveynlerimi gördüm mü süt dökmüş kedi misaliyimdir.
Karı gibi trip atabilirim.
Yapımda insanları sahiplenmek var.
Sayısal okumama rağmen sayısal dersleri hiç sevmem. Bana pratik olacak.
Birine ırıspı demiyorsam o kişi sıçtı.
Müzik zevkim kahyamın keyfine kalmış.
Sevdiklerime ilgi gösterebilmek yapımda yok.
Popim yüksektir.
Egom tavan.
Samimiyimdir.
Lafımı hiç esirgemem.
Asosyalim evden çıkmam.
Uyku sorunum var. Uyandığımda uyumayı, uyuduğumda uyanmayı sevmem.
Aşık olunabilinesi yüksek bir 'Türk Erkeği' kıvamındayım.
Bu kadar pislik biri olmama rağmen oturmayı kalkmayı bilirim.
Fotojeniğim.
Hayal etmeye çok üşendiğimden gelişigüzel yaşamayı severim.
Zihniyetlerinizi s*kerim.
Çok fena göt ederim.
Benim sinirli halim yoktur, ben hep sinirliyim.
Küfretmiyorsam işler yolunda gitmiyordur.

 Saygılar.

Şavk

  Benim tüm amacım o karanlık Gökyüzü'ne bir ateşböceği olup bi parça ışık bırakmak. Karanlık gecelere inat bir parça ışık..

  Gün ışığında da varım ben! Tüm o sahte güneşlerinize rağmen oradayım, ufacık belki, diğer sahte ve geçici herkese, her şeye aldandığınız ziyalara karşı oradayım. Belki ihtiyacınız yok, belki de göremeyecek kadar acizsiniz. Umarım karanlık çöktüğünde beni yakalayıp cam kavanozlarda saklamaya çalışırken katletmezsiniz.

 

12 Kasım 2012 Pazartesi

Mavi

 
   
   Gökyüzüm ol isterdim ki her an yanımda her gittiğim yerde beni gör benimle ol diye. Geceleri bile seni göreyim diye kar kış dinlemez ateş yakar yine sana bakardım. Dokunamadıkça sana derin bir nefes çekeyim atmosferinden. İşitirdim belki kuşların akşam karanlığında kanat çırpışlarında senin kalp atışlarını.

  Kahvemi yudumlarken bi yaz akşamında, gökyüzü üzerimde, yanımda, karşımda olsun, seni anlatan dizeleri içeyim.

  Dolaşırken evrendeki ufacık nokta kadar olan bu gezegeni, beni çepeçevre saran sen ol. Hiç bir yerde olmayan yaşam kaynağının tek sahibi, senden nefes alan bir ben olayım.


11 Kasım 2012 Pazar

Hiç gelmemiş olan gelecek günlerim için..

  Yaşarken insanlar beni ya anlayamıyorlarsa diye yazıyorum çoğu zaman. Hiç birimiz o okumalara üşendiğimiz 80-100 sayfalık kitap kadar bile ölümsüz değiliz.

  Her çocuk gibi dünyaya altın harflerle kazımaktı adımı hayalim, içinde yaşamaya bile tiksindiğimiz dünyaya. Derin devlet gibi kimsenin dillendiremediği ama çoğumuzun bildiği şeyleri söyledim aslında hep, farklı değildim, hepinizdim.


  Ben ölsem de hatıralarımla hatıralarda hatırlanayım diye.


  Artık insanlar birbirini göstere göstere kandırıyor. Tıpkı fiyat etiketine 10 TL yazmak yerine 9.99 TL yazmak gibi.

9 Kasım 2012 Cuma

Düşünün Biraz !

  Düşünmeden öğrenilmiş hayatlar bu yaşadıklarımız. Hangimiz ne kadar kontrol edebiliyoruz ki ? Kim yeşile yeşil dedi diye sen yeşile yeşil diyorsun, ya onu ben aslında senin maviyi gördüğün gibi görüyorum ama yeşil olarak öğretilmiş/ezberletilmiş(!) bana.

 Düşünerek yaşayacaksın ki hayatını kendin kontrol edeceksin dediklerinde aslında kontrol ediliyoruz farkında olmadan. Ne fark ediyor ki trafik sağdan işlenecek dendiyse sana ingilterede soldan akmıyor mu o aynı trafik ya da hindistanda hiç bir trafik kuralı olmamasına rağmen kaza yüzdeleri nasıl bu kadar gelişmiş ülkelerden daha düşük oluyor o az gelişmiş ülkenin ?










Soldaki resim hindistan ve hiçbir kural yok, sağdaki ise ingiltere.  (Resimlerin yerleri ironikliği biraz olsa anlatabiliyor bence.)





  Gün ışığından daha fazla yararlanmak için saatleri ileri geri almak yerine; 8-17 mesaisini güneşin yıl içinde doğduğu saatlere göre düzenlenirse, mesai bitiminde ailene, kendine, arkadaşlarına daha fazla vakit ayırabilirsin. Hava kararınca akşam/gece olmuyor mu zaten yatar uyursun. Bir iki gün biyolojik saatin düzene oturana kadar belki uykusuzluk çekersin ama sonrasında mükemmel bir uygulama.


  Siz hiç düşündünüz mü, düşünme yetisine sahip misiniz ?


7 Kasım 2012 Çarşamba

Stalkerların Dikkatine


 Yeni yazım uzun soluklu bi aranın ardından yakında burada eleştirilerinize sunulacaktır. Bizi izlemeye devam edin anacım.