16 Ağustos 2012 Perşembe

Kalpleri buzdolabına kaldırdık

  Böyle seversin falan. Hiç gitmiycek o hep kalacak dersin. Sonra gider. Sonra geri gelir ağzına yüzüne sıçıp bi daha gider. Sen de ortada mal gibi kalırsın. Sonra biri daha gelir başta sever o da bu sefer sen ısınamazsın biraz, bi süre sonra alışırsın, benimsersin. Sonra o da çeker gider. Hiç de mantıklı sebep yoktur. Aslında sebep de yoktur. Sadece soğudum senden, hayatımı yaşamak istiyorum demeler falan. Bu sefer karşı cinsten sen soğursun. Sadece ihtiyaçlar üzerine ilişkiler kurarsın ardından. Yalnızlığını gidermektir yalnızca istediğin. Boş zamanlarında neler yapıyosun deseler, bi kız/çocuk var onunla takılıyoruz öyle diyecek hale gelirsin. Arar açmazsın, mesaj atmayı bırak hatırlamazsın bile. Halbuki onun bi suçu yoktur. Önceki yaşadıklarından sorumlu değildir aksine çoğu zaman bu durumu atlatabilmen için yanında olmaya çalışmıştır ama sen o kadar yorulmuş ve kırılmışındır ki buna dahi izin vermeyecek kadar boş ve beton yürekli olmuşsundur. O her şeye rağmen sevmiştir seni inatla yanında olmak istemiştir. Sen elinin tersiyle itip karanlığı yalnızlığı yeğlemişsin. Hak değil bu ona reva değil belki ama senin bi kabahatin yoktur ki. Seni incitip seni bu hale getirenlerdedir suç. Sonra soğursun tüm ilişki mantığından aradığım insan diye bir şey yoktur artık senin için çünkü aramayı bırakmışsındır. Ne arıycam yeter bunca sene aradık da ne oldu biraz da insanlar beni arasın kafalarındasındır. Aslında farkında olmadan kısır bi döngü yaratmışız hayatta. Lanet olası o döngünün bi halkası da sen olmuşsundur. Seni kırık dökük bırakıp giden adamdan ne farkın kalmıştır farkında bile değilsindir. Farklı dünyaların insanıyız'ı duyduğun adamın dünyasından biri olmuşsundur artık ve bu dünyada yerin o lanet kısır döngünün bi halkası olmaktan öteye gidememektedir.


''  Farkında mısınız ne kadar büyüük kocaman bi zincirin halkalarıyız ? ''













0 yorum: